
Küresel krizler, ekonomik daralmalar ve çevresel tehditler… Günümüzde kırsal kalkınmanın yeni formüllere ihtiyaç duyduğu artık bir sır değil. Tam da bu noktada, tarım turizmi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğe dair umut vaat eden bir model olarak öne çıkıyor. Ancak bu modelin başarıya ulaşması için sihirli bir kelimeye ihtiyaç var: İş birliği.
Endonezya’nın Bojonegoro bölgesinde karambola (yıldız meyvesi) üzerinden geliştirilen bir tarım turizmi girişimi, bu iş birliğinin ne kadar etkili olabileceğini gözler önüne seriyor. Çiftçiler, yerel yönetimler, üniversiteler ve topluluk üyeleri bir araya gelerek hem doğaya dost hem de ekonomik açıdan karlı bir turizm modeli yaratıyor. Bu süreç, yalnızca ürün çeşitlendirmeyi ve pazarlama ağlarını değil; aynı zamanda bir kırsal kimlik inşasını da beraberinde getiriyor.
Elbette bu modelin sürdürülebilirliği tesadüfe bırakılamaz. Planlı hareket, sistemli iş birlikleri ve özellikle akademik kurumların bilgi transferi burada belirleyici bir rol oynuyor. Üniversitelerin sunduğu bilimsel içgörüler, girişimcilere sadece rehberlik etmekle kalmıyor; aynı zamanda tarım turizminin yerel kültüre ve sosyal yapıya entegre edilmesini sağlıyor. Özellikle iş birlikçi kültüre sahip topluluklarda bu geçiş çok daha hızlı ve etkili oluyor.
Ancak sürdürülebilirlik, sadece çevre dostu olmakla sınırlı değil. Tarım turizminin ruhu; toplumsal dinamikler, yerel gelenekler, kültürel miras, ekonomik stratejiler ve kurumsal paradigmaların bir araya gelmesiyle oluşuyor. Bu bileşenler, yerel halkın kendi topraklarında değer yaratmasını sağlarken, dışsal kaynakları da akıllıca sermayeye dönüştürmesine olanak tanıyor.
Tarım turizmi artık yalnızca kırsal kalkınmanın alternatif bir yolu değil, aynı zamanda yerelin direncini artıran stratejik bir araç olarak değerlendirilmeli. Bu modelin geleceği ise, iş birliği ağlarının güçlenmesi, kültürel mirasın sahiplenilmesi ve akademik desteğin sürekli kılınmasıyla mümkün olacak.
Kırsalda bir yıldız gibi parlayan karambola bahçeleri, bize şunu gösteriyor: Doğru planlama, ortak akıl ve sürdürülebilirlik tutkusu bir araya geldiğinde, tarım turizmi sadece bir ekonomik model değil; aynı zamanda bir yaşam biçimi haline gelebilir.
Kaynak: Susila, I., Dean, D., Harismah, K., Priyono, K. D., Setyawan, A. A., & Maulana, H. (2024). Does interconnectivity matter? An integration model of agro-tourism development. Asia Pacific Management Review, 29(1), 104-114.