
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, Nisan ayında ilk maddeleri kabul edilen İklim Kanunu Teklifi tümüyle yasalaştı. İktidar partisi, düzenlemenin Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine güçlü bir yasal temel kazandırdığını savunurken; muhalefet, bazı hükümler konusunda çekincelerini dile getirdi ve teklifin doğa koruma konusunda yeterli güvence içermediğini vurguluyor.
Nisan ayında ilk dört maddesi kabul edilen teklif, yapılan son oturumda tümüyle Meclis’ten geçti. Kanun, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde yasal bir çerçeve oluşturduğu iddiasıyla sunulurken, içerdiği düzenlemeler birçok çevre örgütü ve muhalefet milletvekili tarafından “iklim bahanesiyle ekolojik yağmaya yasal kılıf” olarak değerlendirildi.
Teklife göre, her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulacak.
Sera gazı emisyonları, Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığının strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak.
Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu süresi içerisinde sunmayanlar, 500 bin liradan 5 milyon liraya kadar idari para cezasına çarptırılacak.
Ozon tabakasını incelten maddeleri kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2 buçuk milyon lira para cezası verilecek.
Doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon raporu bulunmayan işletmelere 10 milyon liraya kadar idari para cezası uygulanacak.