Turizm Haftası vesilesiyle Diyarbakır’ın kalbinde, tarih ve misafirperverliğin modern dokunuşlarla harmanlandığı Prestige Hotel’in Genel Müdürü Kadir Varçin; sektörün güncel durumu, Diyarbakır’ın turizm potansiyeli ve turizmde insan kaynağının önemi üzerine soruları cevapladı.

  • Öncelikle turizm sektörünün genel durumu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Kadri Varçin: Memnuniyet bana ait. Turizm, dünyada barışın, kültürel kaynaşmanın ve ekonomik kalkınmanın temel dinamiklerinden biridir. Türkiye ise sahip olduğu tarihi miras, doğal güzellikler ve konukseverlik kültürüyle dünya turizmi için önemli bir destinasyon. Ancak artık sadece doğal güzelliklere veya tarihi yapılara sahip olmak yetmiyor. Hizmet kalitesini, yenilikçiliği ve dijitalleşmeyi merkezine alan bir turizm anlayışıyla ilerlemek gerekiyor. Bu bağlamda biz turizmcilerin omuzlarında ciddi bir sorumluluk var.

  • Peki, Prestige Hotel olarak bu anlayışı nasıl benimsiyorsunuz?

Kadri Varçin: Biz otelimizi sadece bir konaklama alanı olarak değil, bir deneyim merkezi olarak görüyoruz. Misafirlerimizin buradan yalnızca bir gece geçirmiş olarak değil, Diyarbakır’ın ruhunu hissetmiş olarak ayrılmalarını istiyoruz. Bu doğrultuda lobimizi mimari açıdan yeniliyor, bölgesel motiflerle modern tasarımı buluşturuyoruz. Ayrıca personel eğitimlerine büyük önem veriyor, her bir çalışanın birer kültür elçisi gibi hareket etmesini sağlıyoruz.

  • Diyarbakır turizminin gelişimi konusunda neler söylemek istersiniz?

Kadri Varçin: Diyarbakır, binlerce yıllık tarihiyle adeta açık hava müzesi gibi. Ancak ne yazık ki uzun yıllar bu potansiyel yeterince değerlendirilemedi. Son dönemde hem kamu yatırımları hem de özel sektörün çabalarıyla bu algı değişmeye başladı. UNESCO miras listesinde yer alan surlarımız, Hevsel Bahçeleri, Ulu Camii gibi yapılar artık daha fazla tanıtılıyor. Ama hâlâ kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Uluslararası pazarlara daha güçlü bir şekilde açılmalı, özellikle gastronomi ve kültür turizmine yatırım yapmalıyız.

  • Bu noktada turizm çalışanlarının rolü sizce nedir?

Kadri Varçin: Turizm bir ekip işidir. Resepsiyon görevlisinden aşçısına, kat görevlisinden yöneticisine kadar herkes aynı vizyonu taşımalı. Bizim görevimiz yalnızca oda satmak değil, bir hikâye sunmaktır. Her misafir, buradan memnun ayrıldığında sadece o kişiyi değil, onun çevresindeki onlarca potansiyel misafiri de kazanmış oluruz. Bu nedenle insan kaynağına yatırım yapmak, turizm sektörünün en önemli konusudur.

  • Son olarak Turizm Haftası dolayısıyla bir mesaj vermek ister misiniz?

Kadri Varçin: Tüm turizm emekçilerinin bu anlamlı haftasını kutluyorum. Özveriyle, sabırla ve sevgiyle yapılan her iş, başarıyı beraberinde getirir. Özellikle gençlerimizi turizme teşvik etmeli, bu sektörde gelecek olduğunu anlatmalıyız. Diyarbakır’da ve Türkiye’nin dört bir yanında turizme gönül vermiş herkesin emeğine sağlık. Bizler, köklerimize sahip çıkarak geleceği inşa etmeye devam edeceğiz.