Yapımcı Doğan Tekatlı ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajda, “Kapadokya’nın Gizemli Mabedi: Erciyes” belgeselini konuştuk. Bu özel proje, 2 Şubat Pazar günü saat 18:15’te ilk kez NTV ekranlarında izleyicilerle buluşacak.

Kapadokya, benzersiz doğası, tarihi zenginlikleri ve eşsiz manzaralarıyla her yıl binlerce turisti kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Bu muazzam coğrafya, yalnızca tanınan güzellikleriyle değil, aynı zamanda daha keşfedilmemiş sırlarıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Bunların başında ise, Kapadokya’nın gizemli dağlarından biri olan Erciyes yer alıyor.

Doğan Tekatlı’nın yapımcılığını üstlendiği ve Zafer Geyikçi’nin yönetmenliğini yaptığı “Kapadokya’nın Gizemli Mabedi: Erciyes” adlı belgesel, bu kadim dağın büyüsünü ve etrafındaki tarihi zenginlikleri tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor. Erciyes’in sadece doğal güzelliklerini değil, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasını ve turizm potansiyelini de vurgulayan belgesel, izleyicilere bölgenin hem geçmişini hem de geleceğini keşfetme fırsatı sunuyor.

Bu özel projeyi hayata geçiren yapımcı Doğan Tekatlı ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, belgeselin arka planına dair detayları, prodüksiyon sürecinin zorluklarını ve Erciyes Dağı’nın hem kültürel hem de turistik açıdan neden bu kadar önemli olduğunu konuşma fırsatımız oldu. Tekatlı, belgeselin, bölgeyi ve dağının tanıtımını artırmanın yanı sıra, yapay zeka destekli görsel efektlerin sinematik deneyimi nasıl dönüştürdüğüne de değindi.

“Kapadokya’nın Gizemli Mabedi: Erciyes” belgeselinin fikri nasıl ortaya çıktı? Bu projeyi başlatmaya sizi motive eden faktörler nelerdi?

Erciyes Dağı, bir doğa harikası olmasının yanı sıra binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin kutsal kabul ettiği bir bölge. Ancak bu büyüleyici geçmişin ve derin kültürel dokunun yeterince bilinmediğini fark ettik. Bu projeyi başlatmamızın temel motivasyonu da buydu. Önceki projelerimizden biri olan Kültepe Belgeseli sırasında, Erciyes’in tarih boyunca farklı isimlerle anıldığını öğrendik. Asurlu tüccarların, Hititlerin, Romalıların ve Kapadokya Krallığı’nın dağ ile kurduğu bağları keşfettikçe, buranın sadece jeolojik bir oluşum olmadığını, Anadolu’nun tarihine ışık tutan bir yapı olduğunu daha iyi anladık. İşte bu farkındalık, bizi bu belgeseli çekmeye yönlendirdi.

Belgeselin hedef kitlesinden bahsedebilir misiniz? Belgesel, hem yerel hem de uluslararası izleyiciler için ne tür mesajlar veriyor?

Belgeselimiz, hem yerel hem de uluslararası izleyicilere hitap ediyor. Öncelikle, Kayseri halkına ve bölgeye aşina olan insanlara, Erciyes’in sahip olduğu eşsiz mirası daha yakından tanıtmayı amaçladık. Ancak bunun ötesinde, uluslararası izleyicilere de tanıdıkları Erciyes’in sevilen bir kayak merkezi olmasının yanında, tarih boyunca birçok medeniyetin kutsal anlamlar yüklediği bir zirve olduğunu göstermek istedik. Doğayla insan arasındaki derin bağı vurgulayan bir hikâye anlatmaya çalıştık.

16 kişilik bir ekiple yaklaşık 1,5 yıl süren bir çalışma sürecinden ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı destekten bahsettiniz. Bu destek projeye nasıl bir katkı sağladı? Süreci bize kısaca anlatabilir misiniz?

Bu proje, titizlikle hazırlanmış, uzun soluklu emek gerektiren bir süreçti. Erciyes’in dört mevsimini çekmek, farklı hava koşullarında sahada bulunmak büyük bir disiplin gerektiriyordu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı destek, bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için çok kıymetliydi. Lojistik ve kaynak sağlama anlamında bize sağlanan imkânlar sayesinde dağın farklı noktalarına ulaşabildik, en uygun zamanlarda çekimleri gerçekleştirebildik. Belediyenin desteği, belgeselin kapsamını genişletmemize ve Erciyes’i daha derinlemesine ele almamıza yardımcı oldu.

Belgeselde kullanılan yapay zeka destekli görsel efektlerin ve en son seslendirme tekniklerinin proje için önemi hakkında neler söylersiniz?

Yapay zeka, belgeselimizin en önemli yapı taşlarından biri oldu. Erciyes’in 3.5 milyon yıl önceki oluşum sürecini ve tarihsel katmanlarını anlatırken, izleyiciye en gerçekçi görsel deneyimi sunabilmek adına yapay zeka destekli animasyonlardan yararlandık. Bu teknolojiler sayesinde, dağın oluşum sürecini, volkanik patlamaları, tarih boyunca değişen coğrafi yapıyı görselleştirebildik. Ayrıca, seslendirme konusunda da yapay zekanın sunduğu ileri tekniklerden faydalandık. Geleneksel seslendirme tekniklerinin ötesine geçerek, sesi daha doğal ve etkileyici bir hale getirmeyi başardık. Sonuç olarak, teknolojiyi kullanarak tarih ve doğayı daha derinlikli bir anlatım diliyle buluşturduk.

Anadolu, doğal ve tarihi zenginlikler açısından çok büyük bir potansiyele sahip. Gelecekte benzer projelere ilgili başka planlarınız var mı?

Anadolu, sahip olduğu tarihi ve kültürel miras açısından benzersiz bir coğrafya. Bizim için bu tür projeler, kültürel değerlerimizi tanıtma ve gelecek nesillere aktarma misyonumuzun önemli bir parçası. Bu doğrultuda yeni çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Şu an öncelikli hedefimiz ise, “Kapadokya’nın Gizemli Mabedi: Erciyes” belgeselimizi en iyi şekilde izleyiciyle buluşturmak ve hak ettiği ilgiyi görmesini sağlamak.

Kapadokya’nın Gizemli Mabedi: Erciyes belgeselini, 2 Şubat Pazar günü saat 18:15’te NTV ekranlarında izleyebilirsiniz.

Bu keyifli ve bilgilendirici röportaj için Doğan Tekatlı’ya içtenlikle teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.