Misafirperverlik sektörünün liderlerinden Accor, hızlı tempolu çalışma dünyasında, çalışan refahını stratejisinin merkezine koyuyor.

Accor’un yakın tarihli araştırması Zamanın Yeni Kalitesine göre, katılımcıların %73’ü hayatlarının hızını yavaşlatmak istiyor, bu da bireylerin kişisel bakım ve dengeye daha fazla odaklandığını gösteriyor. Bu eğilim özellikle genç profesyoneller arasında güçlü; Accor da bu değişime uygun olarak Yetenekleri çekmek ve desteklemek için yenilikçi bir yaklaşım benimsiyor.

Dünyanın farklı bölgelerindeki Accor otelleri, Heartists® (çalışanlar) için çeşitli refah girişimleri başlattı. Endonezya’daki Raffles Bali, Heartists® Futsal Kulübü ve sağlık semineri düzenlerken, Singapur’daki oteller Global Wellness Week’e katılarak sağlıklı yemekler ve fitness dersleri sundu. Bu girişimler, çalışanların fiziksel ve zihinsel refahını destekleyen, olumlu ve destekleyici bir ortam yaratmayı hedefliyor.

Accor’un refah taahhüdü bununla sınırlı kalmıyor. Latin Amerika’daki VivAH programı, sağlık, yiyecek ve fiziksel aktiviteyi bir araya getirerek, çalışanlarına sağlık iyileştirme araçları sunuyor ve her yıl futbol turnuvası düzenliyor. Ayrıca, Paris 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları ile yapılan ortaklık, Accor’un wellness vizyonunu küresel ölçekte tanıtma fırsatı sundu. Bu süreçte, Accor, spor aktivitelerine katılımı teşvik ederek, “Go For 30” ödülü kazandı.

Accor, çalışan refahının hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı kapsayan bütünsel bir yaklaşım olduğunu kabul ederek, iş gücünün gelişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak için stratejilerini sürekli olarak geliştiriyor. Refah, çalışan deneyiminin temel bir parçası olarak Accor’un gelecekteki iş stratejilerine yön veriyor.

Kaynak: Accor