
Online seyahat acenteleri (OTA) ile oteller arasındaki uzun soluklu rekabet, yapay zekâ çağında yeni bir boyuta taşınıyor. Arama platformları ile otellerin mücadelesi artık yalnızca rezervasyon değil, müşteri sadakati, iletişim verisi kontrolü ve ödeme altyapısına sahip olma gibi alanlarda da derinleşiyor.
Skift’in Data + AI Summit etkinliğinde konuşan Cloudbeds CEO’su Adam Harris, mevcut durumu “coopetition” (rekabet içinde iş birliği) olarak nitelendirdi. Harris’e göre, eğer Google ve seyahat sektöründeki en büyük dijital reklam harcayıcıları olan Booking, Expedia ve Airbnb bir gecede ortadan kalksaydı, oteller sevinçten “ellerini havaya kaldırırdı.”
Ancak Harris, generatif yapay zekâ döneminde otellerin karşılaştığı en büyük zorluğun, müşteriyle doğrudan ilişki kurma şanslarını giderek kaybetmeleri olduğunu vurguladı. Oteller genellikle kendi doğrudan kanallarından rezervasyon almak istese de, arama motorları ve OTA’lar üzerinden gelen rezervasyonlarda müşteri verisi ve deneyimi üzerinde tam kontrole sahip olamıyor.
AI Çağında “Müşteri Kimin?”
Yapay zekâ destekli platformlar, artık yalnızca öneri sunmakla kalmıyor; kullanıcı adına tüm planlamayı ve satın alma işlemini de gerçekleştirebiliyor. Bu da, aracı platformların müşteriyle kurduğu bağın derinleşmesine ve sadakatin doğrudan o platformlara yönelmesine neden oluyor.
Bu ortamda otellerin en büyük kozu, kişiselleştirilmiş deneyim sunma yetenekleri ve marka bağı kurma potansiyelleri olabilir. Ancak bunun için yapay zekâya entegre, veriye dayalı ve kullanıcıyı merkeze alan dijital stratejilere ihtiyaç duyuluyor.
Seyahat dünyası, yapay zekânın yükselişiyle birlikte “müşteri kimin?” sorusuna yanıt ararken, oteller ve dijital seyahat devleri arasındaki bu görünmez savaş daha da sertleşecek gibi görünüyor.
Kaynak: Skift